Ads 468x60px

27 Ağustos 2013 Salı

Bu kelimeler özgüveni altüst ediyor!

Bu kelimeler özgüveni altüst ediyor!

Bu kelimeler özgüveni altüst ediyor!

Gelişimin olmazsa olmazı olan özgüveninizi nasıl sabote ettiğinizi öğrenmek ister misiniz?
Kişisel gelişimin çok basit bir mantığı var aslında. Eğer bu konuda ilerlemek istiyorsanız öncelikle kendinizle yüzleşeceksiniz. Tüm soruların hatta tüm cevapların kendi içinizde olduğunu bileceksiniz. Yani değişimin merkezine kendinizi koyacaksınız. Çünkü insanoğlu en acımasız eleştiriyi kendinden duymayı öğrenmiş bir kere. Bu noktada insanların özgüvenlerini sabote eden belli başlı kalıplaşmış cümleler var.
Psikolog Dr. Ferahim Yeşilyurt, kadınların en çok kurdukları 12 cümle ile kendi kendilerini sabote nasıl sabote ettiklerini çok güzel özetlemiş. İşte o cümleler:
Diğerlerinden farklıyım, onlar daha akıllı.
Ben zaten her zaman geriden giderim.
Keşke daha güzel olsaydım (güzel değilim).
En iyisi olmalıyım.
Keşke daha zeki bir kadın olsaydım.
Herkes benden daha çok çalışıyor.
Ben beceriksizin tekiyim.
Hafızam pek iyi değildir.
İsimleri aklımda tutamam.
Benden bir şey olmaz.
Çok sinirliyim, dengesizim, dağınığım.
Korkağın tekiyim.

Batman fanları Ben Affleck'i istemiyor!

Batman fanları Ben Affleck'i istemiyor!

Batman fanları Ben Affleck'i istemiyor!

Christian Bale'ın Batman rolünü bırakmasıyla birlikte boşalan koltuğa Ben Affleck'in getirileceğinin duyurulması üzerine serinin hayranları ayaklanarak ünlü oyuncuya karşıt bir imza kampanyası geliştirdiler.
Warner Bros stüdyolarının 2015 yılında vizyona girecek olan "Batman vs. Superman" filminde 41 yaşındaki oyuncu ve yönetmen Ben Affleck'i yeni Batman olarak seçmesinin ardından Batman hayranları imza kampanyası düzenledi.

"Çelik Adam / Man of Steel" filminde de Superman'i canlandırmış olan Henry Cavill'ın yanında yer alacak olan Ben Affleck'in projede yer almasına sıcak bakmayan Batman hayranları Affleck'in "Bruce Wayne'i başarılıya yakın bir şekilde canlandırmak için bile yeterli oyunculuk kabiliyetine sahip olmadığını" iddia etti. John Roden tarafından başlatılan imza kampanyası şu anda 68 bin imzaya ulaşmış durumda. Roden kampanyayı başlatma sebebi olarak, Affleck'e saygı duyduğunu, yaptığı işleri beğendiğini ama "Bruce Wayne / Batman" rolü için yeterli olmadığını düşündüğünü söyledi. Indiewire sitesinin gerçekleştirdiği ankete göre, filmi bekleyen hayranların yüzde 70’i Ben Affleck seçimine karşı oy kullandı. Filmin yapımcıları ise Affleck'in karakteri derinleştireceğinden emin olduklarını söylediler.

Ben Affleck, 2003 yılında "Korkusuz / Daredevil" filminde de bir süper kahramanı canlandırmış ve oyunculuğu eleştirmenler tarafından yetersiz görülmüştü. Siz de imza kampanyasına destek vermek için buraya tıklayarak oy kullanabilirsiniz.
milliyet sanat

ABD gişesinin şampiyonu The Butler

ABD gişesinin şampiyonu The Butler

ABD gişesinin şampiyonu The Butler

Başarılı drama, vizyona giren yeni filmlere rağmen halen bir numara.
En İyi Film Oscar adayı Acı Bir Hayat Öyküsü (Precious: Based on the Novel 'Push' by Sapphire)'nün yönetmeni Lee Daniels'in yeni filmi The Butler (Lee Daniels' The Butler), geçen haftasonu ABD gişesinde birinciliğini korudu. Forest Whitaker'in başrolde olduğu drama, haftasonu boyunca 17 milyon dolar kazandı.
Yeni vizyona giren filmler arasında genç seyirci için çekilen Ölümcül Oyuncaklar: Kemikler Şehri (The Mortal Instruments: City of Bones), 14 milyon dolar kazanarak ikinci sırada vizyon yaşamına başladı. Gişenin uluslararası tarafında Jurassic Park 3D (Jurassic Park), Çin'de vizyona girdikten sonra haftasonu boyunca 29 milyon dolar kazandı.

25 Ağustos 2013 Pazar

Beyoğlu'nda 4 kitapçı birden kapanıyor!

Beyoğlu'nda 4 kitapçı birden kapanıyor!

Beyoğlu'nda 4 kitapçı birden kapanıyor!

İstanbul'un en özel butik kitapçılarından Tünel'deki Robinson Crusoe 389, butik otel ve gurme restoranlar arasında ayakta kalma savaşı veriyor. Simurg, Pandora ve Kelepir'in de olduğu bina da yakında otel yapılacak. Beyoğlu'nda dört kitapçı birden kapanıyor.
Çok değil bir beş-altı yıl öncesinde Galatasaray Lisesi, İstiklal Caddesi’nin derebendi gibi bir şeydi. Taksim’den itibaren 7/24 akan kitleler, tuhaf bir ortak bildiriye imza atmışçasına Galatasaray civarında kesilir, Tünel meydanına kadar ancak 15 - 20 kişiye denk gelinirdi. Eğer Galatasaray sınırı aşılacaksa destinasyonlar da belliydi: Babylon, Galata’ya inen sokağın başındaki müzik alet edavatı dükkanları, belki Lale Plak ve tabii ki Robinson Crusoe 389... 
Artık Galatasaray - Tünel arası, İstiklal’in geri kalanı kadar yoğun (hatta belki daha da fazla) bir insan trafiğine sahne oluyor. Ancak manzara da haliyle eskisine göre epey farklı. Caddenin bu kısmında göreceğinizi düşünmeyeceğiniz zincirler peşi sıra açılıyor.
Şu anda sadece Tünel civarında üç tane ‘gurme hamburgerci’, Taksim - Galatasaray arasında halihazırda dev bir mağazası olan giyim markalarının ikinci çok katlı mağazaları, bilumum ‘saraylar’, ‘evler’, ‘point’ler vs. mevcut. Ve tabii, Robinson Crusoe 389 gibi bu zincir furyasında artan kiralarla baş etmekte zorlanan eski İstiklal sakinleri... 
Robinson Crusoe 389, geçenlerde bu furyayla başa çıkabilmek için yine okuyuculara, müdavimlerine başvuracağını, RobKart uygulamasını başlatacaklarını açıkladı. Kitabevinin ‘öngörülmüş ama gecikmiş bir proje’ diyerek duyurduğu kampanya, ‘nakit sıkıntısını daha hızlı atlatabilmek’ için ‘önce öde sonra al’ sistemini getiriyor, aynı zamanda hediye de edilebilen 500 ve 1000 liralık ya da bunların dışında ‘tutarını –50 liradan az olmamak koşuluyla– kart sahibinin kendi belirleyebileceği’ RobKart’ları sunuyor. Söz konusu kartlar, Robinson Crusoe’nun çizgi roman şubesi Gon’da da geçerli. 
Robinson Crusoe’dan H. Burçin Kimmet, “Benzer sıkıntılar yaşadığımız dönemler oldu” diyor. Daha önceki genel ekonomik krizlerden paylarını almışlar. Ancak aynı zamanda “Ama Robinson Crusoe 389’un biteceğine dair bir düşünceye hiç kapılmadık. Böyle bir şey olursa da asıl pay bizdedir diye düşündük” demeyi de ihmal etmiyor. Şimdiki durumu öncekilerden ayıran ise genel bir ekonomik krizden farklı olarak krizin İstiklal Caddesi’nin eski sakinlerini odağına alması. Astronomik seviyelere ulaşan kiralar bir yana Taksim Yayalaştırma Projesi sonrası caddeye ulaşımın gayet zahmetli bir hal alması, kentsel dönüşümün cadde üzerindeki yoğun etkisi, Robinson Crusoe 389 gibi bağımsız dükkânların önüne çıkan zorluklardan sadece birkaç tanesi. 
Kimmet, kentsel dönüşümün etkileri üzerine hep aynı örneği verdiklerini söylüyor: “İsmimizdeki 389, aslında eski kapı numaramız. Bülent Erkmen, 100 sene önceki fotoğrafları getirip ‘Bakın, o zaman da aynıymış’ demişti. Tabii o kapı numarası değişti ve bu rakam sadece adımızda ve logomuzda kaldı. Bunu yurtdışından gelenlere anlatamıyorsunuz. Sonuçta diyelim ‘Lamartine’de rakamlar değişir mi’ gibi bir mantıkları olduğundan anlamaları epey uzun bir zaman alıyor. Bunların böyle değişmesi, tepedekilerin kentleşmeye nasıl baktığının da bir örneği aslında.” 
Robinson Crusoe 389, 1994’te sahiplerinin, kendi gitmek istedikleri gibi bir kitabevi kurma arzusuyla ortaya çıkıyor. O zaman çoğunluğun niye ‘Galatasaray öncesinde bir yer tutmuyorsunuz?’ itirazlarına karşın Odakule’nin biraz ilerisinde 389 numaralı bloku gözlerine kestiriyorlar. O dönem üzerinde bir ‘Kiralık’ ibaresi bile olmayan bu dükkanı tutmalarındaki amaç Kimmet’e göre “günün modasına kapılmadan kendi önceliklerini koyan bir yer” kurmak. Atmosferiyle bildik kitabevlerinden ayrışan projeyi Han Tümertekin çiziyor. Grafiklerse Bülent Erkmen imzalı. Tümertekin’in proje metninde şunlar yazılı: “Kitapların herkesin erişebileceği şekilde sergilendiği, paylaşıldığı bir arşiv. Bakıp duyanların değil, görüp dinleyenlerin buluştuğu bir meydan. Sadece kitap almak için değil, kitap aramak, kitap sormak, kitap karıştırmak, kitap yazmak, kitap koklamak, kitapla buluşmak için gidilen bir kitaplık”. Robinson Crusoe 389’u özel kılan bir ayrıntı da, İngilizce kitapların çok dolaşımda olmadığı dönemde bu alana verdiği önem. Kimmet, “Öncesinde mimarlara, grafik tasarımcılara yönelik kitapları getirenler zaten vardı. Bizim amacımız şuydu: Türkiye ’deki bir ortalama kitapevinde olabilecek türlerde farklı kitapların aynısının İngilizcesinin de bulunması… Dolayısıyla guide’ından, mimari kitabına, hobi kitabına, tabii ki edebiyatına, özellikle bizim kendi ilgi alanlarımız olduğu için sinema, tiyatro gibi çeşitli alanlarda gittikçe çeşitlendik” diyor. 
Mekân, gerçekten de sadece kitap almak için girilmeyen, içine girilip vakit geçirilebilecek, tavana kadar uzanan kitapların karıştırılabildiği bir kitabevine dönüşüyor. Kimmet’e göre Robinson Crusoe 389, bir ticarethane ve bir kültür merkezi... İstiklal’de gezintiye çıkıp “Robinson’a bir uğrayalım” demenin âdetten olması da Kimmet’i doğruluyor. Sonuçta Panter Kırtasiye’ye gidip ‘eski ekol’ kırtasiye havası solumak, Kelebek Korse’nin 1950’lerde donmuş kalmış gibi duran vitrinine her seferinde hayretle bakmak ve Robinson Crusoe 389’u ihmal etmemek, bir İstiklal gezintisinin olmazsa olmazları. İtirazın sebebi sade suya bir geçmişe özlem edebiyatı ya da muhafazakârlık değil. Doğrudan sokağa açılan, kendi tarihleri, hikâyeleri olan böyle mekânlar, İstiklal gibi yaya odaklı bir caddeye sağlı sollu sıralanan AVM’lerden, dev mağazalardan çok daha uygun. Umarız Robinson Crusoe 389, ismini aldığı ‘zorlu koşullara akıl yoluyla direnen’ kahramanın sebatını gösterir. Onun ve diğerlerinin olmadığı bir İstiklal’in alelade bir alışveriş caddesinden ne farkı kalır ki?
Otel olacak binada dört kitapçı var 
Büyükparmakkapı ve Hasnun Galip sokaklarının köşesindeki bina el değiştirince dört kitapçı dükkanının birden geleceği belirsizleşti. Beyoğlu’nun en eski kitapçılarından Pandora’nın yabancı yayınlar satan dükkanı da bu binada bulunuyor. Binanın Büyükparmakkapı Sokak 8 numaradaki cephesinde Pandora’nın İngilizce Yayınlar dükkanı, onun hemen altında ise sahafiye satan Kelepir Kitap var. Binanın Hasnun Galip Sokak’taki kiracıları ise Bengi Kitabevi ile Ana Kitabevi. Beyoğlu’nun yeni sakinlerinden olan bu iki kitapçı Simurg Kitapevi’nin eski yerini paylaşıyor. 
İki ay önce el değiştiren binayı Taksim Hill Otel’in de sahibi olan turizm grubu aldı. Firma avukatlarının toplantıya davet ettiği kitapçılar binanın otele dönüştürüleceğini ama şimdilik kendilerine her hangi bir resmi teklif ya da tebligatta bulunulmadığını söylüyor. Binanın üst katlarında ise intenet kafeler ve bürolar var. İkinci derece tarihi eser olan binada otel inşaatının bir iki yıl içinde başlaması bekleniyor.
Radikal

Gilbert Taylor hayatını kaybetti

Gilbert Taylor hayatını kaybetti

Gilbert Taylor hayatını kaybetti

Star Wars'un görüntü yönetmeni, 99 yaşındaki Gilbert Taylor ardında büyük bir sinema mirası bırakarak hayatını kaybetti.
Eşi Dee BBC'ye yaptığı açıklamada, Taylor'ın Birleşik Krallık'taki Wight Adası'nda bulunan evlerinde yaşama veda ettiğini açıkladı.
Dee Taylor, vefat eden eşini "harika, kibar, neşeli, eğlenceli ve korkunç derecede yetenekliydi. Yapamayacağı hiçbir şey yoktu" sözleriyle anlattı.
Hayatı boyunca onlarca filme imza atan usta görüntü yönetmeni, 2009 yılında BBC'ye verdiğinde röportajda, en çok Dr. Strangelove'daki işiyle anımsanmak istediğini söylemişti.
Taylor'ın uzun kariyerinde başta Star Wars (Yıldız Savaşları) olmak üzere hepsi birbirinden önemli filmlerde görüntü yönetmeni olarak çalıştı. Bunların arasında Roman Polanski’nin “Repulsion” (Tiksinti), Stanley Kubrick’in “Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb” (Dr. Garipaşk) ve Alfred Hitchcock’un “Frenzy” (Cinnet) filmleri yer alıyor.
Beatles’ın rol aldığı komedi filmi “A Hard Day’s Night”, Richard Donner’ın çektiği korku filmi “The Omen” ve 1979 tarihli “Dracula” da, Gilbert Taylor'ın görüntü yönetmenliği yaptığı tarihe mal olmuş filmlerden...
Hürriyet

23 Ağustos 2013 Cuma

Karayip Korsanları 5 bomba gibi geliyor!

Karayip Korsanları 5 bomba gibi geliyor!

Karayip Korsanları 5 bomba gibi geliyor!

Hayranları tarafından merakla beklenen Karayip Korsanları serisinin son filminin adı belli oldu.
Tüm dünyada ilgiyle takip edilen "Pirates of Caribbean/ Karayip Korsanları" serisinin beşinci filmi şekilleniyor.
Collider.com'da yer alan habere göre, serinin son filminin ismi belli oldu. "Pirates of Caribbean: Dead Men Tell No Tales" ismiyle vizyona girecek.
Johnny Depp'in "Captain Jack Sparrow" karakteriyle devam edeceği filmin senaryosu hakkındaki detaylar henüz bilinmiyor.
Filmin yönetmen koltuğunda ise Kon-Tiki, MaX Manus ve Bandidas filmlerinde beraber çalışan Espen Sandberg ve Joachim Rønning oturacak.
"Pirates of Caribbean: Dead Men Tell No Tales"in 2015 yılında vizyona girmesi bekleniyor.
milliyet sanat

Kitaplar kumbarada birikiyor

Kitaplar kumbarada birikiyor

Kitaplar kumbarada birikiyor

Bakırköy Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından mayıs ayında sadece üç noktada başlatılan ‘Okumadığınız Kitaplar Kumbaraya Kampanyası’nda kumbara sayısı 14’e çıktı.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Bakırköylülerin kampanyaya büyük ilgi gösterdiğini belirterek, ‘‘Kumbaralardan toplanan kitaplar Kütüphane Müdürlüğü’nün devam ettirdiği ‘Kütüphaneniz Kapınızda’ projesine kitap çeşitliliğini arttırarak daha fazla kitap kazandırmak ve Anadolu’nun değişik yerlerinden gelen kitap isteklerine yanıt vermek amacıyla kullanılacak” dedi.
Hürriyet

Mısır direnişi setlere taşındı!

Mısır direnişi setlere taşındı!

Mısır direnişi setlere taşındı!

Mısır'da yaşanan katliam dünyanın dört bir yanından tepki toplamaya başladı. Artık ünlü oyuncularda yaşananlar karşısında sessizliğini bozdu.
Aktör Benedict Cumberbatch, geçtiğimiz günlerde film setine fotoğraf çekmek için kamp kuran paparazilere elinde tuttuğu notla seslendi: "Mısır'a gidin. Dünyaya önemli bir şeyler gösterin"
İngiliz aktör Benedict Cumberbatch, geçtiğimiz pazar günü "Sherlock" dizisinin çekimlerinde, fotoğraf çekmek için setin dışına kamp kuran paparazilere elinde özel bir notla poz verdi.

Elinde tuttuğu notta "Gidin, Mısır'da olanları çekin ve dünyaya önemli bir şeyler olduğunu gösterin" yazan 37 yaşındaki oyuncu, önümüzdeki yıl "The Fifth Estate" adlı filmde Wikileaks'in kuurucusu Julian Assange'ı canlandıracak.

Cumberbatch, Londra'daki film setinde, Glenn Greenwald'un partneri David Miranda'nın gözaltına alınmasını da elinde tuttuğu kağıtlara yazdığı notlarla protesto etti.

Korkularınızla yüzleşin!

Korkularınızla yüzleşin!

Korkularınızla yüzleşin!

Yıllar boyunca bilinçaltınızı işgal etmiş korkularınızdan kurtulmanız için harika bir önerimiz var!
Kişisel gelişim meraklıları bilirsiniz korku somut olmayınca haliyle başa çıkması da bir o kadar güç oluyor. Yani köpek korkusu, yükseklik korkusu, kapalı alan korkusu bir yere kadar hayatımızı etkiliyor. En azından asansör yerine merdiven tercihi yapmak bizim elimizde. Peki ya gözle görülmeyen korkular! İşte esas sorun da burada başlıyor. Yalnızlık korkusu, terkedilme korkusu,  ölüm korkusu vesaire vesaire… Bu korkular bilinçaltımızda sürekli hareket halinde olduğu için tüm yaşamımızı etkiliyor. Haliyle mutluluğumuzun da kalitesi düşüyor.  O yüzden siz meraklı dostlarımıza tavsiyemiz korkularınızın üstüne gitmeniz değil. Korkularınızı tanımanız, onların bilincine varmanız ve bilinçaltı temizleme yöntemi ile korkuları etkisiz hale getirmeniz.
Peki, bunu nasıl mı yapacaksınız. İşte cevabı:
Bilinçaltını temizlemenin amacı, bedenimizdeki korku enerjisini sev­giye dönüştürmektir. Korkularımız ancak sevgi­ye dönüştüğünde bitebilir. Kızdığımız, öfkelendiğimiz, üzüldüğümüz anlarda aslında içimizdeki bir korku­muz tetiklenmiş demektir. Bu anlarda hangi korkumuzun tetiklendiğini bulmak ve o korkumuzu sevgiye dönüştürebilmek için, bu duygular içimizde yükseldiği anlarda kendimize şu soruları sormalıyız:
Şu anda bana ne oluyor?
Ben şu anda ne hissediyorum?
Karşımdaki kişi bana böyle söyler veya yaparsa bana ne olur?
Bu sorulara içinizden gelen cevaplardan, kızdığınız veya üzüldüğünüz o anda içinizde tetiklenmiş olan korkunu­zu veya korkularınızı bulmuş olursunuz. Korkularınızı bulduktan sonra, her bir korkunuz için aşağıdaki korku çalışmasını yaparsanız o an sizi etkileyen enerji tamamen değişecektir.
Benim …… korkum var.
Ben …… korkumu kabul ediyorum.
Ben …… korkumu şu anda sevgiye dönüştürmeye niyet ettim.
Ben …… korkumu seviyorum.
Dedikten sonra derin nefes alıp verin ve bir kez daha tekrarlayın. Biraz evvel sinirlenmiş, öfkelenmiş haliniz sakinleşecek ve o anda ortaya çıkan korkuyu dönüştürmüş olacaksınız. Ancak bu yeterli değil.
Bunun ardından esas soruyu soracaksınız:
“Benim daha evvel hangi yaşadığım olayı dönüştürmem için bu olay yaşandı?” diye sorduğunuzda gözünüzün önüne geçmişte yaşadığınız ve belki bugüne kadar hatırlamadığınız bir olayın görüntüleri gelecek. Bu sefer o sahnede o halinize kaç yaşındaki haliniz olursa olsun ona sorular sormaya başlayın.
“Şu anda kendini bu olayın içinde nasıl hissediyorsun?”
O halinizin size söylediklerini, yani sizin o halinizin içinden ilk çıkan olumsuz cümleyi, yukarıdaki korku dörtlüğünün noktalı yerlerine yerleştirerek o cümlenin sizin içinizdeki anlamının bittiğini hissedene kadar aynı dörtlüğü bir kaç kere yüksek sesle tekrarlayın. Hemen arkasından bir olumsuz cümle daha çıkacak. Onu da dörtlüğe yerleştirip tekrarlayın. En son içinizden bir tane olumlu kelime çıkana kadar çıkan olumsuz bütün kelime ve cümleler için aynı işlemi yapın. O son olumlu kelime çıktığı zaman aşağıdaki beşlik halindeki bilinçaltı olumlama örneğindeki noktalı yerlere yerleştirerek bir kaç kere tekrarladığınız zaman siz o olumlamada söylediğiniz kelimenin anlamına gelmiş olursunuz ve artık sahne zaten dönüşmüştür.
Beşlik halindeki bilinçaltı olumlama:
Ben ……......
Ben ……...... biliyor ve inanıyorum.
Ben ……...... kabul ediyorum.
Ben ……....... kendimi takdir ediyorum.
Ben ……....... şükrediyorum.
Gözünüzün önüne bunun gibi arka arkaya veya çeşitli aralıklarla birçok sahne daha gelebilir. Hatırladığınız her sahneyi bu şekilde çalışın.
Örnek Korku Listesi:
Değişim korkusu
Güçsüzlük korkusu
Değersizlik korkusu
Kaybetme korkusu
Yetersizlik korkusu
Yokluk korkusu
Suçlanma korkusu
Esir olma korkusu
Aldatılma korkusu
Terkedilme korkusu
Bırakma korkusu
Ayrılık korkusu
Hata yapma korkusu
Dışlanma korkusu
Yenilme korkusu
Sahiplenilmeme korkusu
Beğenilmeme korkusu
İstenmeme korkusu
İz bırakamama korkusu
Bakılmama korkusu
Anlamama korkusu
Rezil olma korkusu
Bilememe korkusu
Onaylanmama korkusu
İşe yaramama korkusu
Yolunu bulamama korkusu
Geride kalma korkusu
Boşlukta kalma korkusu
Hastalık korkusu
Hayal kırıklığına uğrama korkusu
Unutulma korkusu
Acizlik korkusu
Uzaklaşma korkusu
Ortada kalma korkusu
Düşme korkusu
Kontrol edememe korkusu
Bu korkular, herkesin kendi sahnesinde kendi ifadesiyle duyguyu tarif etmesinden çıkmıştır. Siz de yaşadığınız olayların içindeki kendi tariflerinizden kendi korku kelimelerinizi veya cümlelerinizi tespit ederek korku dörtlüğüne yerleştirmelisiniz.
Bir örnek verecek olursak, 4 yaşında babanızla yaşadığınız bir olumsuz olay anında babanızın karşısında titrerken “Kendini nasıl hissediyorsun?” sorusuna o yaştaki haliniz “Kendimi güçsüz hissediyorum,” demez. O günkü haliniz, o yaştaki çocuğun bulunduğu bölge ve yörenin diline, konuşma tarzına, kendini ifade etme şekline dayanarak bir tarif yapar. Bu tarifi o noktada o enerjiyle çalışması gerekir.
Bundan da şunu anlıyoruz ki, çalışmanız gereken sahnelerde listeden ezbere hareket etmemelisiniz. Sizin kendi dilinizle olan ifadeleri yakalayın. Belki bu ifadelerinizin birkaç tanesinin toplamı sizin güçsüzlük korkunuzun enerjisidir. Ama önce tek tek küçük korku ifadelerini dönüştürmelisiniz.
Kaybetme korkusu olan bir kişi, çocukluğunda hep annesinin onu bırakıp gideceğini düşünebilir ve korkabilir. Bunun karşılığı, o yaşta, annesiz kalma korkusudur. O yaşı çalışırken kaybetme korkusu diye çalışırsanız doğru çalışmış olmazsınız. O anı çalışırken o çocuğun diliyle “Annesiz kalmaktan korkuyorum!” cümlesini ona aynı korku çalışması şeklinde yaptırın.

Kelebeğin Rüyası, Hollywood’un takdirini aldı!

Kelebeğin Rüyası, Hollywood’un takdirini aldı!

Kelebeğin Rüyası, Hollywood’un takdirini aldı!

Hollywood'da yapılan gösterimde 'Kelebeğin Rüyası' filmi sektörün önemli isimlerinin onayını aldı.
Başrollerini Kıvanç Tatlıtuğ , Belçim Bilgin ve Mert Fırat’ın paylaştığı; geçen yılın en çok konuşulan yapımlarından biri olan Yılmaz Erdoğan imzalı ' Kelebeğin Rüyası ', Los Angeles’te özel bir gösterimle Hollywood ’da tanıtıldı.
Quinn Studios tarafından gerçekleştirilen gösterimde Quinn Studios başkanı Valentina Castellani-Quinn “Bu filmin Oscar ve Golden Globe’da en iyi yabancı film ödülünü kazanmak için ihtiyaç duyulan her şeye sahip olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
Gösterime katılan Belçim Bilgin, tüm oyuncular adına tebrikleri kabul etti. Törene Golden Globe ve Oscar Jüri üyeliği de yapmış birçok önemli isim ve sektörün önemli gazetecileri katıldı.
Türkiye ’de 11 Ekim’de yeniden gösterime girecek olan 'Kelebeğin Rüyası' uluslararası gösterimlere devam edecek.
AKŞAM

Ben Affleck, Batman mi oluyor?

Ben Affleck, Batman mi oluyor?

Ben Affleck, Batman mi oluyor?

Christian Bale'ın Batman serisini bıraktığını açıklamasından sonra, bu rolü kimin üstleneceği büyük tartışma konusu olmuştu. Ben Affleck, Batman rolünün yeni sahibi oldu.
Ünü aktör Ben Affleck, iki süper kahraman Batman ve Superman’i bir araya getirecek filmde Batman rolünü Christian Bale’den devralacak.
Merakla beklenen yeni Batman arayışı sona erdi.
ABD’li aktör Ben Affleck’in yeni Batman olarak seçildiği açıklandı. Böylece Affleck, Christopher Nolan yönetmenliğinde çekilen 'Dark Knight' serisinde Batman’i canladıran Christian Bale’in varisi oldu.
Warner Bros. stüdyolarından yapılan açıklamada, Affleck’in Batman ve Superman’i bir araya getirecek yeni filmde Bruce Wayne (Batman) rolünde olacağı belirtildi. Çizgi roman dünyasında olduğu kadar beyazperdenin de vazgeçilmez karakterleri arasında yer alan Superman ve Batman, 2015 yılında aynı filmde sinemaseverlerin karşısına çıkacak.
Filmi bu yaz yeni Superman uyarlaması 'Man of Steel'le karşımıza çıkan Zack Snyder yönetecek. Filmde Superman rolünü yine Henry Cavill üstlenecek. Bu yaz gösterime giren 'Man of Steel', dünya çapında 650 milyon dolar gişe hasılatı yapmıştı.
41 yaşındaki Affleck, daha önce 2003 yapımı Daredevil filminde görme duyusunu kaybetmiş bir süper kahramanı canlandırmıştı.
Batman rolünü daha önce Christian Bale, George Clooney ve Michael Keaton üstlenmişti.
Ben Affleck yönettiği 'Argo' filmiyle ise ‘en iyi film’ Oscar’ını kucaklamıştı.
ntvmsnbc

Cinderella'ya katılan sürpriz isim kim?

Cinderella'ya katılan sürpriz isim kim?

Cinderella'ya katılan sürpriz isim kim?

Birçok ünlü ismin bir arada buluşacağı Cinderella filminin kadrosuna son eklenen isim Hayley Atwell oldu.
"Captain America: The First Avenger" filminin oyuncularından Hayley Atwell, Keneth Branagh'ın son filmi "Cinderella"nın kadrosuna katıldı.
Filmde Cinderella'nın biyolojik annesini canlandıracak olan Atwell, filmde Lily James, Richard Madden, Cate Blanchett ve Helena Bonham Carter ile birlikte rol alacak.
Lily James'in "Cinderella"yı, Richard Madden'in prensi canlandıracağı filmde Cate Blanchett, Cinderella'nın kötü kalpli üvey annesini, Heleana Bonham Carter da iyilik meleğine hayat verecek.

Bozcaada Kitap Fuarı

Bozcaada Kitap Fuarı

Bozcaada Kitap Fuarı

Çanakkale Bozcaada’da düzenlenen Kitap-Kültür Fuarı yoğun ilgi görüyor.
Bozcaadalıların hizmetine sunulan fuarda her yaştan insana hitap edecek binlerce kitap ve CD bulunuyor.
Bozcaadalıların ve Bozcaada’ya gelen yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan fuar, 14 Eylül’e kadar ziyaret edilebilecek. Fuar kapsamında ayrıca her hafta yazar ve sanatçıların imza günleri düzenleniyor.
Fuarda 40’a yakın yayınevinin ürünleri bulunuyor. Canan Tan ile başlayan imza günleri sürüyor:
Nedim Gürsel 22.08.2013 Saat: 19.00-21.00
İclal Aydın 27.08.2013 Saat:19.00-21.00
Ayşe Kulin 28.08.2013 Saat:19.00-21.00
Hıfzı Topuz 31.08.2013 Saat:19.00-21.00
Efkan Şeşen 05.09.2013 Saat:19.00-21.00

Türk kadın yönetmenler Toronto'da

Türk kadın yönetmenler Toronto'da

Türk kadın yönetmenler Toronto'da

Türk kadın yönetmenlerin işlerinden oluşan bir seçki, bugünden itibaren Toronto Film Festivali'nde.
Dünyanın önde gelen sinema etkinliklerinden Toronto Film Festivali , Türkiyeli kadın yönetmenleri özel bir programla konuk ediyor. 'İsyan Çığlığı: Türkiye'den Yeni Kuşak Kadın Yönetmenler' başlıklı program, 1990'ların yeni Türkiye sinemasışlf beraber hem sayıları hem de görünürlükleri artmaya başlayan kadın sinemacıların uzun metrajlı filmlerine, belgesellerine ve kısa filmlerine yer veriyor.
Türkiyeli kadın yönetmenler Toronto'daToronto'da bugün gösterilecek 'Şimdiki Zaman'ın başrolünde Sanem Öge var.
Bugün Belmin Söylemez'in 'Şimdiki Zaman'ıyla açılacak programda gösterilecek diğer yapımlar Pelin Esmer'in 'Oyun'u, İlksen Başarır'ın 'Atlıkarınca'sı, Somnur Vardar'ın 'Yolun Başında'sı, Aslı Özge'nin 'Köprüdekiler'i. Bölümde Berke Baş, Belmin Söylemez ve Zeynep Dadak'ın kısa metrajlı belgeselleri de yer alıyor.
Radikal

22 Ağustos 2013 Perşembe

Eliot yazmış, Woolf basmış!

Eliot yazmış, Woolf basmış!

Eliot yazmış, Woolf basmış!

T.S. Eliot’un, Virginia Woolf ve eşine ait yayınevinde basılan bir nadir kitabı yazara daha önce fahri doktorluk unvanı veren üniversite tarafından satın alındı.
Ünlü İngiliz şair T. S. Eliot’un “The Waste Land” adlı şiirinin dizgisi Virginia Woolf tarafından yapılan bir nadir ilk baskısı St. Andrews Üniversitesi tarafından 4 bin 500 pounda (yaklaşık 14 bin TL) satın alındı.
Eliot’un şiir kitabı, Woolf’un, kocası Leonard ile birlikte kendi yapıtlarını basmak için kurdukları Hogarth Press yayınevinde 1923’te 460 kopya basılmıştı.
Kitabın satıldığı müzayedeyi yardım kuruluşu Oxfam adına düzenleyen Bonhams müzayedeevinin kitap uzmanı Lydia Wilkinson, “Hogarth Press’te istedikleri şeyi basma özgürlüğüne sahiplerdi. Eliot ve Woolf birbirleriyle arkadaş ve yaşıttı. Woolf, Eliot’un yazım biçimi ve şiirlerinde kullandığı vezin nedeniyle tipografi ve doğru hurufatı bulma konusunda zorluk çekmişti. Sonuçta Eliot’un sonuçtan memnun kaldığı biliniyor,” dedi.
Wilkinson’ın “dokunsal doğası” ve Woolf’un yakın bağlantısının “biricikliğini” artırdığını söylediği kitabın müzayedede 2-3 bin pound arasında bir miktara satılması bekleniyordu.
Kitabı satın alan St. Andrews Üniversitesi’nin kütüphane hizmetleri direktörü John MacColl “Böylesine güçlü edebi bağlara sahip bir nadir kitaba dokunmak okuru şiirin yazıldığı dünyaya götürüyor. ‘The Waste Land’ İngiliz şiirinde bu harika satın alımın okur için yeniden yaratılmasına katkıda bulunduğu yeni bir anı temsil ediyordu,” diye konuştu.
Eserleri arasında “Dört Kuartet” (Four Quartets), “J. Alfred Prufrock’ın Aşk Şarkısı” (The Love Song of J Alfred Prufrock) ve “Yaşlı Sıçan’ın Pratik Kediler Kitabı”nın da (Old Possum's Book of Practical Cats) bulunduğu T.S. Eliot, St. Andrews tarafından 1953’te fahri doktorluk unvanına layık görülmüştü.
Guardian

21 Ağustos 2013 Çarşamba

Orhan Pamuk’un yeni kitabı “Ben Bir Ağacım” çıktı!

Orhan Pamuk’un yeni kitabı “Ben Bir Ağacım” çıktı!

Orhan Pamuk’un yeni kitabı “Ben Bir Ağacım” çıktı!

"Bu kitapta, şimdiye kadar yazdığım sayfalardan, en kolay anlaşılabilir ve en güçlü olanları seçmeye çalıştım."
Yapı Kredi Yayınları’nın Doğan Kardeş Dizisi’nden çıkan Ben Bir Ağacım kitabında Orhan Pamuk’un kırk yıllık yazarlık hayatının en güzel sayfalarından kendi yaptığı seçmeler, bu kitaba özel çizdiği basit resimler ve 2014 yılında yayımlanması planlanan “Kafamda Bir Tuhaflık” kitabından bir bölüm bulunuyor.
Orhan Pamuk, diğer kitaplarından bu parçaları kitaba alırken metinlere dokundu, eski yazılarını değiştirdi, cümleler, paragraflar ekledi, başlıklar koydu. Pamuk'un kırk yıllık yazarlık hayatının en güzel sayfalarından yapılan bu seçme hem onun yeni ve genç okurlarının, hem de yazarın eski takipçilerinin ilgisini çekecek.
"Kitabın kalbinde, hakkında hayaller kurmaktan hoşlandığım iki konu var: Tarihin esrarlı yüzü ve çocukluk ve öğrencilik yıllarının hatıraları. Romanlarımda ve düzyazılarımda bu iki kaynağa hep geri döndüm. Her seferinde de iki konunun kafamda iç içe geçtiğini hissettim. Yani: Tarihin çocuksu yanı ile çocukluğun tarihsel yanı."
Ben Bir Ağacım'da Pamuk, Osmanlı zamanının bir celladını, bir padişahın kıskançlığını anlatıyor, bir ağacı, bir resmi konuşturuyor ve kendi çocukluk, gençlik ve okul hatıralarını hikâye ediyor. Pamuk'un yeni romanı Kafamda Bir Tuhaflık'ın kahramanı Mevlut Karataş'ın ortaokul yıllarının hikayesiyle...